tours estambul ve islam savasları37

tours estambul ve islam savasları37 

evet arkadasalr en güzel bilgileri yazan tours estambul diyorki
1- Cömertlik : Hz. İbrahim Aleyhisselâm’da (Seha)
2-İlahi takdire rıza : Hz. İshak Aleyhisselâm’da
3-Sabır ; Hz. Eyüp Aleyhisselâm’da
4-İşaretle konuşmak: Hz. Zekeriya Aleyhisselâm’da
5-Suf giyme : Hz. Musa Aleyhisselâm’da
6-Gurbet: Hz. Yahya Aleyhisselâm’da
7-Seyahat: Hz. İsa Aleyhisselâm’da

8-Allah’a karşı fakr hâli: Hz. Muhammed’de (s.a.v.)ki Bu vasıflar üzerine tasavvufun kurulduğunu ve kezaA,|;j|
Geylânî Hazretleri’nin de bunu söylediğini kaynaklardan öğrenijı^ Peygamber efendimizin (s.a.v.) tasavvufa yön verenlu letleri ise şunlardır:
-İnziva hayatı.
-Dünya hayatına önem vermeyişi.
-İbadete düşkünlüğü.
-Kimseden bir şey istememek.
-Miraç (A. Kadir-i Geylânî Hazretleri ve Bayezid-iBestaip zatlar bedenen değil ama ruhen bunu yaşadıklarını söylerler).
Tasavvufun temel kaynağı Kur’ân ve sünnettir. Knriıi temelleri şunlardır:
1-Tevbe: Sufilerin üzerinde en çok durdukları noktadnlui'l beyi Kur’ân emreder.
(Bkz. Bakara 74-200, Araf 153, A. İmran 134-89 ve diğeraj^
2-Zikir : Kur’ân’ın birçok ayetinde zikir emredilmiştir' (Bkz. Bakara 152-189, Nisa 142, A. İmran 191, Rad28'»’f‘
ayetler)
3-Dua : (Bkz. Kehf 28, Furkan 77, Mümin 60 ve diğerdi
4-Sabır ; (Bkz. Bakara 153-157, A. İmran 120, Nisa 90, Hucurat 5 ve diğer ayetler)
g. Allah korkusu: (Bkz. A. İmran 175, Maide 28, En’am 51-81, gnbiy^ 28, Yasin 11, Mülk 12 ve diğer ayetler) ç. Tevekkül: (Bkz. A. İmran 159, Enfâl 49-61, Tevbe 129, Ta-3 ve diğer ayetler)
Tasavvufun sünnetten delilleri ise şunlardır: ı- Dünyaya değer vermemek:
(Bkz. İbn-i Mace, Zühd 1/4101, 4102, 4105, 4108 - Buharı, Cihat 70 ve diğerleri)
2Zikir:
(Bkz. Müslim, Zikir 38 - Tirmizi, Kur’ân 10 - Müsned 2/359 -Tirmizi, Daavat 83 ve diğerleri)
3-Tevbe :
(Bkz. Müslim, Tevbe 8 ve diğerleri)
4-Tevekkül:
I (Bkz. Tirmizi, Zühd 33 ve diğerleri)
I 5- İhsan :
' (Bkz. Buharı, Tefsir-i Sûre 31/2)
I 6- Nafile ibadetler; j (Bkz. Buharî, Rikak 38)
I 7- Riyazet : (Bkz. Buharî, İlim 38 - Ebu Davut, Nikâh 24 -Tirmizi, Zühd 48 - İbn-i Sa’d, Tabakat 3/339 - İbn-i Hanbel, Müs-ned 4/132)
Tasavvufu şekillendiren 8 peygamber hasleti olduğunu söyleyen A. Kadir-i Geylânî Hazretleri bunları şöyle sıralar:^^*
1Seha “Cömertlik” : Hz. İbrahim (as)
2-İlâhî takdire rıza : Hz. İsmail (as)
3-Sabır: Hz. Eyyup (as)
4-İşaretle konuşmak : Hz. Zekeriya (as)
5-Gurbet: Hz. Yahya (as)
6-Suf giyme : Hz. Musa (as)
7-Seyahat; Hz. İsa (as)
8-Fakr hâli: Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Sahabilerin yaşayışlarının da bu hasletlere bağlı ve on-
aynı yolda olduklarını görüyoruz.
Hz. Ebubekir: Bütün servetini İslâm uğruna harcg mertliğin zirvesine oturdu.
Hz. Ömer: Mütevazı, Peygamber sevgisiyle dolu aa', insandı.
Hz. Osman: Ahlaken Peygamberimize Çok benzeyen, ^
şali, cömert biriydi.
Hz. Ali’ye gelince ileri sayfalarda Hz. Ali ve Tasavvuf^
başlığı altında sizlere akdemik bir görüş sunacağız, malen Hz. Ali’nin tasavufî hasletlerine değineceğiz,
Hz. Ali’nin (r.a.) Tasavvufî hasletleri Ahzap Sûresi 6. ayetinde “Peygamber müminlerelenf nefislerinden daha sevgilidir.” buyurulmuştur. Bu ayetin iyi yaşayan Hz. Ali (r.a.) olmuştur.
O, bu sevgisini ona ilk iman ederek, hicrette yatağında oDiujt rine yatarak, savaşlarda vücudunu ona siper ederek göstenııi«|' Bütün güzel ahlâkın canlı bir örneği olan Hz. Ali’nin (r,a,)enk; vasıflarından biri de ihlâs ve samimiyeti idi. Hz. Ali fakirdi am» mert biri idi. Hz. Ali’nin (r.a.) bir diğer özelliği dünyaya önem» mesi idi. O, dünya malını asla istemedi, ondan hep kaçtı.
Hz. Ali kadere teslimiyette de zirvedeydi ve her hâline şife derdi. Temiz giyinir fakat elbisesinde yama olmasına aldırmaal Bir seferinde Hz. Ali’ye “Rabbini ne ile tanıdın?” diyesonit nnda Hz. Ali (r.a.), “Bana kendisini tanıttığı şekilde. Hiç bit benzemeyen, duyularla idrak olunmayan, insanlara uzaklıb^? kinlik konusunda bir kıyas söz konusu olmayan bir şekilde tanıi® diye cevap vermişti.
Hz. Ali (r.a.);
Aklını idareci.
Sakınmayı ve öğüdü dizgin.
Sabrı kumandan,
Takvayı azık,
Allah korkusunu yoldaş.
“Allah’ın göklere ve yere ve dağlara arz edip, onların korkup ka-1,1li etmedikleri emaneti ödemenin zamanı geldi. Bilmem ki üzerime aldığını emaneti güzelce ödeyebilecek miyim?”
Hz. Ali’nin şu sözü de tasavvufun üzerinde durduğu birkaç kokuyu içine ahr:
“Bütün hayır şu 4 şeyde toplanmıştır. “Susmak, konuşmak, bak-„,ak ve hareket etmek. Allah’ın amlmadığı, onu hatırlatmayan her konuşma boştur. Tefekkür olmayan her susma hatadır. İbretle olmayan bakış gaflettir. Allah’a kulluğa yönelmeyen ber hareket gevşemedir. Konuşması Allah’ı hatırlatan, susması tefekkür, bakışı ibret, hareketi kulluk olan kişiye Allah rahmet etsin. İnsanlar böyleleri-niıı elinden
1- Selefi tasavvuf: Mubatil bin Süleyman ile başlar. İmam i Mâbk ile doruğa ulaşır.
i 2- Sünni Tasavvuf: Ehl-i beyt çevresinde ve Cafer-i Sadık vasıtasıyla ortaya çıkmış. Haris el-Muhasibi, Cüneyd-i Bağdadî ile gelişmiş, Serrac, Hucrivi, Suhreverdi tarafından yazılan eserlerle esasları tesbit edilmiş, İmam-ı Gazali ile kemâle ermiş, sonradan ortaya çıban Sünni tarikatlarla devam ettirilmiştir. Ahlâkî konuları ilmi olarak ele alır. Nefsin çeşitli hâllerini inceler. Aklın ışığında ayet ve hadislerin zevkî ve vicdanî tefsirini yapar. Zahir-bâtm dengesine uygun hareket etmişlerdir. Cezbeden ziyade ayık olmaya önem vermişlerdir.
Tekkeler
, Tarikatların zikir, halvet, kıyafet gibi bazı ortak noktalan vardır. ; Bunlardan birisi de tekkedir. Tarikat faaliyetleri buralarda icra edi-j hrdi. En üst makamdaki şeyhin kaldığı yerdir. Küçüklerine ise Za-i üye denir. Tekkelerin diğer bir adı da Asitane veya Hankah’dır. Buralar hikmet derslerinin alındığı yerlerdir.
İlk tekke 760 yılında Şam’da yapılmıştır.'^^
İbrahim Halveti, tekkelerle ilgili şöyle der;
İlk zamanlarda sülük -Allah’a doğru maneva yolculuk- gaza ileyrii, Ulah’ın isimlerinin birer vird olarak zikredilmesi bile söz konusu
“/Allah’ın göklere ve yere ve dağlara arz edip, onların korkup ka-1,1lietmedikleri emaneti ödemenin zamanı geldi. Bilmem ki üzerime jldığ'f” emaneti güzelce ödeyebilecek miyim?”
Hz. Ali’nin şu sözü de tasavvufun üzerinde durduğu birkaç ko-niıyu içine alır:
"Bütün hayır şu 4 şeyde toplanmıştır. “Susmak, konuşmak, bak-„,al( ve hareket etmek. Allah’ın anılmadığı, onu hatırlatmayan her Ijgııuşma boştur. Tefekkür olmayan her susma hatadır. İbretle olmayan bakış gaflettir. Allah’a kulluğa yönelmeyen her hareket gevşe-nıedir. Konuşması Allah’ı hatırlatan, susması tefekkür, bakışı ibret, hareketi kulluk olan kişiye Allah rahmet tours estambul etsin. İnsanlar böyleleri-(lin elinden ve dilinden selâmette olurlar.”
Tasavvuf hareketleri
1-Selefi tasavvuf: Mubatil bin Süleyman ile başlar. İmam Mâlik ile doruğa ulaşır.
2-Sünni Tasavvuf : Ehl-i beyt çevresinde ve Cafer-i Sadık vasıtasıyla ortaya çıkmış. Haris el-Muhasibi, Cüneyd-i Bağdadî ile gelişmiş, Serrac, Hucrivi, Suhreverdi tarafından yazılan eserlerle esas-lan tesbit edilmiş, İmam-ı Gazali ile kemâle ermiş, sonradan ortaya çıkan Sünni tarikatlarla devam ettirilmiştir. Ahlâkî konuları ilmi olarak ele alır. Nefsin çeşitli hâllerini inceler. Aklın ışığında ayet ve hadislerin zevki ve vicdanî tefsirini yapar. Zahir-bâtm dengesine uygun hareket etmişlerdir. Cezbeden ziyade ayık olmaya önem vermişlerdir.
Tekkeler
Tarikatların zikir, halvet, kıyafet gibi bazı ortak noktaları vardır. Bunlardan birisi de tekkedir. Tarikat faaliyetleri buralarda icra edilirdi. En üst makamdaki şeyhin kaldığı yerdir. Küçüklerine ise Za-'iye denir. Tekkelerin diğer bir adı da Asitane veya Hankah’dır. Buralar hikmet derslerinin alındığı yerlerdir.
İlk tekke 760 yılında Şam’da yapılmıştır.^-"’
İbrahim Halveti, tekkelerle ilgili şöyle der:
İlk zamanlarda sülük -Allah’a doğru manevî yolculuk- gaza ileydi. 'Ulah’ın isimlerinin birer vird olarak zikredilmesi bile söz konusu
Serrac el-luma 139
El luma 139-140
tours estambul yazdı..