guia de estambul ve islam bilgilerim99

 guia de estambul


guia de estambul ve islam bilgilerim99 bugün sizlere en güzel yazıları yazan guia de estambul çok çalasıt ve guia de estambul dediki da üzerinde 1 ton olması uygun olur. Üst seviye çiftçiler için ise nisabın şu veya bu ölçüde olması bir şey değiştirmez. Onun yüksek tutulmeısı ise sadece mükellef olup olmama bakımından küçük çiftçi lehine bir sonuç doğuracaktır.
b.Nisabın hesaplanmasında birbirine katılabilecek cinsler: 5 Vosk’lık nisabı doldurmak için ayrı cins mahsullerin birbirlerine katılıp katılamayacağı hususu fakıhler arasında tartışmalıdır. Bazılarına göre her bir mahsul diğerine katılmadan kendi başına hesaplanır ki Şâfiîler bu görüştedirler. Bir kısmına göre de; bir sınıf içinde düşünülebilecek olanlar nisabın hesaplanmasında hesabı olarak birbirlerine katılırlar. Bir cins içine katılamayanlar ise kendi başlarına hesaplanırlar. Bu da Mâlikî ve Hanbelîler'm görüşüdür. Ancak bir cinse katılamayacaklar bakımından bu iki mezhep arasında bazı farklar bulunur. Malikîler bu açıdan bütün baklagillerdi bir cins, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıl/hububat'ı da kendi içinde bir cins görürler. Onlar; pirinç, mercimek, mısır, hurma ve üzümü ise ayrı ayrı kendi başlarına hesaplanacak mahsuller olarak düşünürler^^. Ebû Hanîfe öşürde nisap tanımadığı için ona göre elbet bir ekleme söz konusu olmazken diğer Hanefî imamlar için bu söz konusu olur. Nitekim Ebû Yûsuf kitabında nisabın doldurulmasında birlikte hesaba dahil edilecek değişik ürünlerden bahseder ve misal olarak da, buğday, arpa, pirinç, kuru hurma ve kuru üzüm gibi ürünleri verir^®\ Bu da onun tahılgiller ile adı geçen meyve türlerini birlikte nisaba kattığını gösterir.
b- Öşürde Nispet: Verilecek Miktar, Nispete Etki Eden Unsurlar Ve Bu Açıdan Günümüzdeki Bazı Girdilerin Durumu
Hz. Pe);gamber (s.a)’den gelen hadise göre öşrün nisbeti; Eğer âlet-edevat kullanılıp bir külfet ve bunun için masraf yapılarak arazi sulanıyorsa 1/20 (%5), arazi külfetsiz kendiliğinden sulanıyorsa öşür 1/10 (: %10) dur^^. Geçmiş fakıhler sulama düzeni dışında hiç bir masrafı öşür nispetinde etkili görmediler. Hadiste sulama külfet ve masrafı göz önüne alınarak yarı yarıya bir indirim yapıldığı için onlar artık diğer masraflar için ayrıca bir indirime gerek görmezler. Hanefiler ve diğer mezhepler; Hasat, harmanlama ve diğer masraflann nisaptan düşülmeyeceği noktasında görüş birliği içinde olmuşlardır’’^.
190bak. Cezîrî, I, 617-620
191Ebû Yûsuf, Harâc, 56
192Buharı, Zekât, 55; İbn Mâce, Zekât, 17
"Vuas, V.. v,Min,incL büyük etken elbet sv.ılama idi Suyun her zaman için en om-uıH oiUc-n elbet inkâr edilemez. Günümüzde yeni gelişmelerin ckıhn iyi v»-ıim için z yeni masraflar gotiıvli^i de bir gerçektir; İlâç, gübre, ak<>r yuUıl v«- işçiliK lan günümCızde sulama masraflarının önüne geçmiş (iunnnd.ulır, bunu göj günümüz fakıhlerinden Ivvuları ilgili hadise kıyasla gübre ve //aç masraflar,,^ öşür nispetine etki ettirme ç^oluna gittiler: Burada iki yol söz konusu olmuştur a- Bu masraflar vaı-sa sulamada olduğu gibi 1/20 öşür alınır, tek lek hesaplartr^ yapılmciz. b- Söz konusu masraflar hesap edilip onlara karşılık gelen ürün çı|^ nldıktan sonra geriye kalandan 1 10 edinir. Ben bu ikinci nokf,ula söz konusu masraflar çıkanidıktan sonra, ilgili hadisi de devrede tutmak .ıçısmdan tekrar sulama düzenine dönülüp ona göre öşür tahakkuk ettirilmesinin daha uygun olacağını düşünmekteyim. Sâdece ilâç ve gübre değil işçilik ve hatta akaryakıt masraftan da çıkanidıktan sonra geriye kalandan bu yukarıdaki esas doğrultu sunda bir öşür ödenmesi bana daha uygun gelir. Gerçi burada çiftçiyi mem nun eden daha bol verim alınacağını da unutmamak gerekir. Fakat gunumu2d« ziraî kesimi sanayi ve diğer kesimler karşısında destekleme ve rahatlatma 2 rureti doğmuştur, fk^^mber (s.a)’in, kendi zamanında tek külfet unsuru olan sulamayı göz önünde bulundurması burada kıyas için bize ışık tutucudur Sq konusu bu masraftan çıkardıktan sonra nisbeti belirlemek için tekrar sula.-düzenine dönülürse ilgili hadis de ihmal edilmemiş olur. Ancak bu. çiftçiyi da.ha da rahatlatma zzırureti olan yerlerde olmalıdır. Bu durumda nispet şüphesizim düşmüş olaccikür. Eğer bu. çok düşük görülüyorsa, sulama dahil söz koni, masraflar veya onleırdan bir kaçı varsa 1/20 öşür alınması yoluna gidilebilir Hiç masraf yoksa o tcikdirde elbet 1/10 alınır.
Günümüzde bent sulanna çok cüzî değil de önemli sayılabilecek bir paı ödeniyorsa bu durumda Şafiiler'in görüşü tercih edilerek nisbetin 1/20 ve eğe bir defalık bir masraftan sonra nehirden, âlet kullanılmadan kendiliğinden sü rekli masrafsız su ekde edilebiliyorsa burada da Mâlikîler'in görüşü olarak 1/1( eılınması uygun olur^*^. Çünkü Peygamber; “Nehir ve (yağmurun suladıklanı da 1/10 öşür vardtr”^'^, der.
194Şafiîler için bak. Cedri, I, 618. 620
195Müslim, Zekât. 7
b.Öşür tespitinden önce çiftçi için düşürülecek paylar: Burada üzerinde durmamız gereken ve çiftçiler açısından bakılırsa onlar için bir hafifletme olan bir diğer şey de zekât tahmin memurlarının, mevcut mahsulden 1/3 veya 1/4 gibi nispetlerde çiftçi lehine bir düşürme yapıp bunu ona bırakarak tespit etmeleridir ki bu, Hz. Peygamber (s.a)’den gelen bir talimat olmuştur. Bazı fakıhler bu konuda farklı düşünseler veya düşülecek miktarı bir nisbet olarak değil de mesela bazı meyve ağaçlarını hariç tutma biçiminde görseler de, böyle bir düşürme 1/4 olarak Hz. Ömer (r.)’in de uyguladığı bir şey olmuştur. Peygamberin, buradaki indirim konusundaki talebini, mutlak bir oran değil de belli durum ve ihtiyaçlara göre değişebilecek bir miktar şeklinde anlayanlar da vardır. Çiftçi bu yeni mahsulünden kendisi tatmak isteyecek, komşularına, yoldan geçene ve zekât dışında bir hasat hakkı olarak da komşularından yoksul olanlara bir şeyler ikram etmek isteyecektir. İnsanların dışında kurt-kuşun da ondan yeyip götürdüğü, zarar verdiği olur ki ünlü hadis âlimi ve şerhçisi Hattabî de bunlardan bazı misallerle çiftçiye burada verilecek bir genişlik/rahatlatmaya dikkat çekmiştir^^^.
c.Öşre dahil olmayan zirâi mahsullerin zekât durumu: Öşre dahil edilmeyen ziraî ürünlere gelince -ki burada fakihler arasında bazı görüş ayrılık-lan olduğunu gördük- bunların mahsuller zekâtı olmasa da ticaret malı olarak ve bazıları itibariyle de ticarî gelirlerinde zekât söz konusu olur. Bunda bir ihtilaf yoktur. Buna göre pamuk, keten, kenevir, jüt, kauçuk, reçine gibi yenilmeyen türden ziraî ve bitkisel ürünler, çay ve diğer meyve ve sebze türleri başlangıçta öşür hükümlerine tâbi tutulmasalar da onlardan bir kısmı ticaret malı olarak ve mesela sebze ve yaş meyve gibi bir kısmı da ticarî getirileri üzerinden zekâta tâbi olurlar. Bu getirilerin de yıl sonu itibariyle elde kalan miktarı üzerinden zekâtı ödenir ki nisbeti 1/40 {; %2’5)’dir. Öşrü ödenmiş mahsuller de satıldıklarında bu sefer onlardan elde edilen gelir de, şartlarını taşıdığında para zekâtı hükmünt tâbi olur.
-Üretici/çiftçi, açıkladığımız türleri itibariyle mahsuller zekâtına, bunları ticaretini yapan zâhire tüccarı ise ticarî mallar zekâtına tabi olur.
196 Hadis ve şerhi için bak. Ebû Dâvud, Zekât, 14, ra. 1605, şerh. no. 2-3; Tirmizî, Zekât, 17, ra. ( Nesâî, Zekât, 26 ve şerhleri.guia de estambul sundu.. yarın devam edecegiz.