Sayfalar
- Ana Sayfa
- guia de estambulll
- excursiones en turquia
- excursions turquia
- viaje estambul
- que ver en estambul
- guia de estambul
- Estambul Tours
- Tours Estambul
- e ticaret web sitesi seo calismasi fiyatlari
- Basakşehirr Vize > Basvurusu İsin Gerekli Evraklar...
- Basaksehir vize > basvurusu gerekli evrak
- Toptan Kuru Fasulye Fiyatlari > Kuru Bakliyat Piya...
guia de estambul ve islam bilgilerim83
guia de estambul ve islam bilgilerim83 sizlere en güzel yazıları yazan guia de estambul yazılarını yazdı ve guia de estambul diyorki Bir araba sabcısınm kvMuiıne ait satı'.ı'^ onun ticarî malıdır; bunlar toplam değerleri üzerinden -ekata tabıdu U,, çının bitirip satışa sunduğu bina ve daireler de tıcau’t nıah komununâ x borçlar düşüldükten sonra, toplam değerleri üzerindL'n .-ekâta tabı a;;,, ,, bekletilip daha sonra satılması düşünülüyorsa zekât bumian soma Burada bir misal verecek olursak borçlar düşüldükten sonuı kendıstno ^ kalan bir inşaatçı bir dairesini ya para veya bizzat daire olarak . ekv\t vorp,^'' Bu şekilde 100 dairesi olan da 2 tam ve 1 de yarını daire to,iriş vsd ve^T^,, " Evi olmayanlara para yerine bu şekilde ev vermek daha uyrjun olur insanlarımızın kafasında zekât olarak bir ev verilebileceği ve .-ekâtı bu algılama söz konusu olmadığından böyle bir davranış görmek pek u-.u-olmeız.
İmam Şâfiî, ticarî mallar zekâtı, beışlığı içinde de kaydettiğimi: de, bilfiil ticareti yapılan her şeyi, cinsine bakmaksızın toplam değer-o. : den yani ticaret mallan zekâtına tabi tutar. O bu arada; kira v.s yollarla etme veya alıp satarak ticaret yapma amaçlarıyla satın alınan emlâki;: â., ^ na da yer verir; Ona göre de gelir getirmek için alınanlar yıl sonu inba gelirleri üzerinden; onlardan elde kalandan zekâta tabi olurlarken, alirr: s. , 1ar böyle olmayıp onlar zekata ticciret meıllan gibi konu olurlar' '.
Bir inşaatçının plan üzerinden veya henüz bina tamamlanmada. ' satışlara gelince bunlar “istisnausta ve sanatkârlara verilen sipariş uv-: yılabilir. Tahminî maliyet düşüldükten sonra, alınmış olan paranın genv: üzerinden zekât ödenir.
Hazır olup satılamayan mesken, iş yeri ve dairelere gelince bun',:,._
mü ticarî mallar zekâtı başlığında konu edilen hükümlere tabi olurlar
Ticaret malları para mesabesindedirler. Borçlar düştükten so v.u değerleri üzerinden zekata tabi olurlar ve zekât nispetleri 1 40 'o2.5 c
1ar da ticaret mallan mesabesindedir ve altın ve gümüş de mâden ola.. ■' para gibidirler. Ancak ilerde görüleceği gibi zînet olarak bunların olmadığı noktasında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. * •
175Ö. Bilmen, İlmuhai, 343
176Şâfiî, el-Umm, II, 63 vd.
• Ziraî Ortakçılık ve Kiracılıkta öşür. Toprak ve Öşür konulan ilerde OrtakUklauia de kendi başlıklarında ele alınacaktır.
a.Öşür bakımmdan bitkiler, tasnifi ve ilgili kavramlar Bitki kavramının genel bir anlam ifade etmesine karşılık “ziraî bitki ve ziraî mahsur kavramları, kendiliğinden biten değil de insanlar tarafından ekimi yapılıp biçilen bitki ve ürünleri ifade ederler. Zekât/öşür, genel anlayışa göre, bunlardan ziraî olanlar ve onlardan da belli özellikler taşıyanlar için söz konusu olmaktadır. Bu bitkiler; 1- Hububat (: tahıl); buğday, mısır, yulaf, pirinç, haşhaş vs., 2- Bakliyat: fasulye, nohut, mercimek, bakla, bezelye v.s, 3- Yeşil Sebzeler (; hudravât): kabak, karpuz, patlıcan, bamya, lahana, yeşil fasulye, domates, salatalıklar, pancar, patates, soğan, sarımsak vs., 4- Meyveler (: Simâr/Fevâkih): incir, üzüm, hurma, zeytin, fındık, ceviz, bâdem, kayısı, narenciyegiller, muz, kivi, şeftali, elma vs., 5- Yeme-içme dışında giyimlik ve sair eşya elde etmek için ekilenler; Pamuk, keten, kenevir, kendir, jüt, kauçuk v.s. Pbmuk misali bunlardan bazılan-nın ayrıca yağlı tohumları da vardır.
Yukanda 5. şıkta yer alan türlerin bizzat kendileri, Ebû Hanifenin yalnız kaldığı anlayışını bir tarafa bırakırsak, geçmişte; Hanefîler'in diğer fakıhleri ve yine diğer fakih ve mezheplerde öşür konusu yapılmamışlardır. Onlann kendileri olmasa da yağlı tohumlarını Hanbeli ölçüleri içinde zekâtlandırmak mümkündür. Bunlar kendi bitkileri dışında yağlı tohumlan itibariyle bakliyat ya da hububatgiller sınıfına sokulabilirler. Pamukgiller anlamına gelen «kutniyyat» ile baklagillerin de kastedildiğini görebilmekteyiz (bak. İlerdeki dip yazı)
Kur’an’m indiği ve Hz. Peygamber (s.a)’in yaşadığı Arap Yarımadası’n-dan dışarıya ve değişik kıta ve iklimlere doğru açıldıkça bu yarımada da görülmeyen çok değişik bitki türleriyle karşılaşılır. Peygamberin hadislerinde ve ili dönem içtihatlarda konu edilen misaller elbet o bölgelere ait olanlardır. Anca
ISI^M'IN DAYANIŞMA - PAYLAŞMA MKr^LNlYI: 11 “meyveler, sebzeler" gibi kavramlar elbet her iklim için aynı yjyi ifade edeii
len farklı bitki ve ürünler için de belirleyici olacaktır. Bu arad.ı ytıni saklam^ yöntemleri ve genetik biliminin de katkılarıyla dayanıklı hale gelen mahsullef, ve hatta ilerde genetik bilimi ile elde edilebilecek farklı türlerin durumları gene bu esaslar doğrultusunda değerlendirilebilirler. Burada, doğrudan mahsm olarak öşür alımında; onun depolanması, sonra dağıtılması, ilk yerinde ve son tüketim yerindeki dayanıklılık süresi gibi iktisadilik unsurları da bir mahsulün öşre tâbi tutulup tutulmamasında belirleyici olurlar.
Meyueler'm ağaç türü bitkilerden elde edilmesine karşılık Sebzeler ot türü bitkilerdendirler. Buna göre yer fıstığı ve ayçiçeği gibi bitkiler sebzeler içinde yer alacaktır. Bazı sebzelerin kendileri olduğu gibi tohumları da kurutul, muş olarak tüketilirler. Meyueler’den, bizzat kendileri veya çekirdekleri okijr, kurutulmuş olarak tüketilenlere ülkemizde “Kuru yemiş" tâbir edilir ki baza: yer fıstığı misali, kurutulmuş sebze tohumları da bunun içinde yer alırlar Bur.-bunlarda genelde Öşür konusu edilenler işte bu kurutulmuş olarak tüketu:, lerdir. Bu açıdan bakıldığında yaş meyve olarak mesela kayısı öşre tabi c:,~;. yacak ve fakat o kurutulup satışa arzedildiği sırada ticaret malları zekât -’a •=-olacaktır.
h. Mezhepler ve fukahantn görüşleri: Genel kanaata göre sebze e yaş meyveler doğrudan öşre tâbi olmazlar. Ebû Hanife (Ö.Î50 hj ise yen ,e-yeniJmesin, bir nisaba bağlı olmaksızın yerin bitirdiği hemen her şeyi öşre :a:. tutar ki bu konuda o kendi mezhebi içinde de tek kalmıştır. O burada 5. inananlar! İnfakı kazandıklarınızın helal olanlarından ve bir de sizin için u z, çıkardıklarımızdan yapın’’^'^'’, anlamındaki âyetin her hangi bir kavıt ger - -\,r mutlak ifadesine tutunmuştur. Ebû Hanîfe dağ ve kırlardan elde edinı'L odunu öşür hârici görürken o, özel olarak yetiştirilen ve başkalarına va, b nan orman ve çayırları, kamışlıkları öşre tâbi tutar’"^. "Hasat gününün i, uerin”^'^^, anlamındaki âyete gelince fakıhlerin bir kısmınca bu zekât'öşür ve r kısmınca da “hasat hakkı" adıyla vâcip veya sünnet seviyesinde zekâttan: bir mükellefiyet getirmiş olmaktadır. Genel olarak diğer mezheplerde meyveler (: simâr) de olduğu gibi -ki bunlar hakkında Ebû Hanîfe dışında'?'
177Bakara, 2/267
178bak. Vebbe Zuhayli. II. 805
179En'âm, k İ 41....guia de estambul sundu...