guía de estambul ile madde varlık bilgisi66

guía de estambul ile madde varlık bilgisi66

 sizlere bugün yine guía de estambul yazıları yazdı ve guía de estambul diyorki  ticâret eşyâsmı yakmağa teşebbüs Hulâsa ekseri vahşî kavimler [554] nezdinde cinâyet bir olim olıktan başka takdire şâyân bir mu'âmele add En çok cinâyet işleyenler en makbûl kimselerdir.Louis Büchneronların indinde bir düşmanı afv etmekten büyükkabâh^ olamaz. Yani intikam en büyük fazilettir. Hindistan'da Thu (Thııgs) nâmında bir kabile vardır ki, bu kabile efrâdı cinâyetlere âdetâ bir din süsü vermişlerdir.Gaston ismindeki mü'ellif Avustralya'mn yerlilerinden bahs ederken şöyle beyân-ı
 guía de estambul

mütâla'a ediyor: "Bu insanlardan daha âdi, daha aşağı kimseler bulunacağım zann etmiyorum, Bunlar en müdhiş cinâyetleri hiçbir tereddüde bile mâlil; olmaksızm icrâ ederler. Vâlidelerinin sütlerine varıncaya kadar her şey onlara cinâyet ilhâm eder ve yaptıkları şeyin fenâhk olduğuna aslâ kâni' değildirler. En ehemmiyetsiz bir sebebden dolayı pek sevdikleri dostlarım öldürebilirler. Ecnebilerle aslâ üıtilât etmezler. Yalan söylemekten büyük bir zevk duyarlar ve yalnız beyazlan değil, kendi hem-crnslerini de aldatmaktan aslâ çekinmezler". VVemer Munzinger ismindeki mü'ellif Habeşistân'm cenûbunda [555] bulunan Bogo kabilesinden bahs ederken bu adamlarda iyilik ve fenâlık fikirlerinin yekdîgerinden tamâmiyle ayrdmaımş olduğunu, hattâ fa ideli ve fâ'idesiz şeyleri bile tefrîkde güçlük çektiklerini söylüyor, fazilet ıtlâk ettikleri şeylerin ekserisi hıyanet, yalancdık vesa ire gibi şeylerdir. Kinlerini mümkün mertebe çok saklamasını bilirler. Nezâket, gurûr, tenbellik, hasis sanatlara karşı nefret, âli-cenâblık, misâfir-perverlik, aşk ve tedbir gibi fikirlerden pek uzaktırlar. Waitz'a göre bir vahşiye hayr ile şer arasmdaki fark sorulduğu zamân evvelâ kendi cehâletini söyledi ve biraz düşündükten soma hayr başkalarımn kadınlarım iğfâl etmektir dedi. Şerre gelince, onu da başkalarımn benim karımı iğfâl etmeleridir dedi. Sör John Lubbock'un iddi'âsma nazaran Polinezyalılar nezdinde hayr ile şerri tefrik edecek bir kelime mevcûd değildir. Bir misyoner bu kabile efrâdma hayr ile şerri öğretmek için pek çok zahmet çekmiş, fakat muvaffak olamamıştır. Yine bir misyoner bir vahşiye vicdân azâbma da ir ma'lûmat vermeğe çakşırken [556] şöyle bir sü'âle ma'rûz kalrmşür: "Bu vicdân azâbı dedikleri şey ishâl gibi bir şey midir acabâ?"
Hem uzağa gitmeğe ne hâcet, bugünkü Amavud lisânmda hayr ve şer fikirlerini ifâde edecek bir kelime mevcûd değildir. Malakka şibh-i ceziresinde sâkin vahşiler nezdinde dahî Rus seyyâhlarmdan Niklucho-Maclay'm tasvirine nazaran sevk-i tabfî ma'nâsmı ifâde edecek bir kelime mevcûd olmadığı gibi
[^ylebirhis dahî görülmemekteymiş. Bu kavim efradı arasmda y,2İar bülûğa erer ermez babalan tarafmdan bikrleri izâle olunurmuş ki, bu âdet bazı şark kavimlerinde dahî görülmektedir. Anderson nâmmdaki seyyâh Afrika'daki pamara kabilesi nezdinde kendi kızları ve vâlidesi ile münâsebette bulıman kabile re'îslerinden bahs ediyor. Kezâlik biraderle hemşirenin izdivaç ettiklerini söylüyor ki, bize pek ı^kin görünen bu hâller eski Mısır'da îrân'da, hattâ takdise şâyânmu'âmelelerden add olunurdu.
Eğer biraz târih karıştırılacak olursa intüıârın da takdire şâyân bir şecâ'at eseri add olunduğu görülür. [557] Bugün ise inühâr mevcûd edyân nazarında büe bir günâh ve cürm add olunuyor.
Evlâd katli medenî kavimler nezdinde müdhiş bir cinâyet ve canavarlık add olunur. Fakat yine bu kavimlerin ecdâdmdan ibaret olan bazı eski ve târihî kavimler tedkîk olunacak olursa bu vahşete gâyet tahfi, hattâ iyi bir mu'âmele nazanyla bakan birçok kimseler göreceğiz. Evlâd katlini Hristiyanlık ortadan kaldırmağa çalışmıştır. Çünkü bu illet eski Roma târihinde her tarafı istilâ etmişti.
Bugün dahî birtakım vahşîler nezdinde emsâline pek çok tesadüf olunuyor. Bu gibi cinâyetlerin sebebi araşürılırsa ekseriyyâ çocuklarm, gerek mâ'işetlerinin te'mini husûsunda gerek göç esnâsmda ebeveynine müşkilât vermeleridir. Görülüyor ki âdetler ve tahfatler vâlidenin şefkatini bile siliyor ve çocuğu kati eden bir babaya vâlidesinin dahî mu'âvenet etmekte olduğunu görüyoruz. Bu gibi vahşî âdetler, zamânımızda cenûb denizlerinde bulunan bazı adalarda [558] câri olmaktadır. Oralarda hemân doğan çocukların üçte ikisi telef ediliyor. Husûsiyle memede bulunan bir çocuğun vâlidesi vefat edecek olursa, çocuk dahî boğularak kendisiyle berâber mezara gömülür. Avustralya'da, Afrika'nm vasatı taraflarmda, Hindistân'da kırmızı derili ve bi'l-hâssa nomat ta'bîr olunur lîabîleler nezdinde çocuk boğmak, gerek erkek gerek dişi olsun kâ'ide hükmüne geçmiştir, hâlbuki Çin vahşîleri ancak kız çocuklarım boğarlar. Nomatlar nezdinde bi'l-hâssa za'îf çocuklar zebh edilerek etleri eki olunur. Buna binâ'en Yalnız vahşîler nezdinde değÜ, hattâ nezdinde bile bazı ferdler vardır ki, onlarda ahlâkî fikirler gâyet az inkişâf etmiş ve kendi şahıslarıyla, muhitleriyle mütenâsib bir şekilde bulunmuştur. Hattâ bir kavmi teşkil eden efrâd ayn ayn tedkîk edilecek olsa, hayr hakkmda kat'î ve mu'ayyen bir fikir istihsâli kâbil değildir. Bu iddi'âmızı [559] her günkü hayâttan çıkarılmış binlerce misâllerle te'yîd edebiliriz. Eğer biz ilk nazarda ahlâkm bugünkü kâ'ideleri arasmda bazı sâbitlerini görecek olursak, hiç durmayarak bunların sebeblerini kânûnlarda, âdetlerde ve o cem'iyyetin an'anelerinde aramahyız. Meselâ bugün dünyâmn her tarafmda meşrûtiyyet varsa, bu meşrûtiyyeti îcâb ettiren sebeb meşrûtiyyet fikrinin Allah tarafmdan insânlara ilhâm edilmesi değü, belki insânlann meşrûtî bir sûrette idâre olunmağa karşı hâl-i hâzırdaki ihtiyâçlarıdır. Şimdiki kânûnlar, âdetler her tarafda aynı şekilde görünüyorlarsa bımun da sebebi pek tabfîdir. Yani birtakım hâricî sebebler bımu îcâb ettirmektedir. O sebebin mevcûd olmadığı yerler ise hâlâ eski hâlde bulunup mutlakâ aynı şekle tâbi' olmak mecbûriyyetini henüz hissetmiyorlar. Meselâ Roma kânûnımda çocuk düşürmenin hiçbir cezâsı olmadığı hâlde, bugün her tarafda çocuk düşürmek kânûnen men' edilmiş ve mütecâsirlerine şiddetli cezâlar tertib olunmuştur. Hâlbuki Çinliler henüz bu lüzûmu hissetmediklerinden çocuk [5601 düşürmeği gâyet tabfî ve mubâh bir fi'l add etmekte devâm ediyorlar.
guía de estambul yazdı ve sundu..