guia de estambul ile islam bilimleri45 sizlere en güzel yaızları yazan guia de estambul çok çalıstı ve sizlere guia de estambul diyorki Hr PrvfKiDiher (s.a)'in karşılıklı sevgiyi çok daha ilerive, macidt nesnı de taşıdığı gotuluı ki burada artık o, fizik ötesi bir boyut kazanmış oluı On"ilhud ıiaÇ)t biri seuivor, biz de onuİzleri bu »ıçidan duşüıtulmeye değerdir. O bu sözlerini Medine’nin etn 1 yaklaşık 20 km genişliğindeki bir kuşağı, bitki ve de vahşî hayat yari tabialını korumaya aldığı bir sırada o areızide söylemişti Varlığı sevmt sanlara olduğu gibi onlara karşı da hor davranır ve onlar da bize bt irşılığım kendi misliyle vermekte her halde gecikmezler. Canlı cansız var . bitki w fiayvanlara, muzırlan ayırarak, sevgimizi verdiğimizde onlara ıklaşınmruz değişir ve onlar da Kur’an’da belirtilen o bizim için Amade
fimuJa bitkilerin, çiçeklerin, bundan olumlu yönde etkilerı^'îskil kÖ(ü sözler ile de tersi bir etkilenme olduğu yönündeki <) ı/kjij l)urada hatırlamak gerekir.
Sevgi, kaynağından derinlemesine kavranırsa tüm varhi İl durmaya başlar. Yaratılan Yaratan dan ötürü sevildiğinde lik kalkar ve burada onun karşı taraf veya nesneden sağlarım bağlanması söz konusu olmaz. Bu durumda da insana, cana suya, bitkiye farklı bir gözle bakılır. Sevgi menfaate bağlan;; rusu sadece kendimize olan veya ilerde olabilecek bir faydc fayda bulunmadığında karşı taraf kim ve neyse sevgi ondar yerde de bu uzaklaşma tahripkârlığa yönelebilir. Yaratan’dan nin mâna dünyamıza, ruh ve gönlümüze olan faydasına gel tecelli edecektir.
e.Vermekle azalmayanlar:
Bazı şeyler vardır ki onlar vermekle azalamaz Ve hatta a i bunları şöyle sıralayabilirim; a- Akıl, bilgi Ve tecrübeyi ven e sevgiyi vermek, c- Zekâtı verilen med. Kur'an zekâtın mc alarıyla sahibine dönüp yansıyacağını açıkça haber verir i, en azından mâna boyutuyla böyle olmalıdıY*'. Sonuç oi ren için Ve hem de karşı taraf Ve yine toplum Ve insan ânevî, İnsanî faydalar Ve ayrıca onların nice maddî fayc ilan söz konusu olur. İsraf/aşınlık yasaklanırken bencillil ilara bir şeyler veremeyeceğinden bu tutkular da Kur'an>
c- AİLE Ve TOPLUMDA SEVGİ Ve FAZİLETİ HÂKİM KILMA, BİR ÜLFET TOPLUMUNU İNŞA, SİYASİ ÜLFET Vc BU AÇILARDAN HASETLİK
1-Aile Vc Toplumda Sevgi Ve Fazileti Hâkim Kılma
a- Sevginin Yoğrulması Açısından Aile, Eşler Arası Sevgi, Sev İtaat ve Hükmetme
a.Sevginin yoğurulmast açısından âiie ve eşler arası sevgi:
Sevgi ve ülfet ruhunun ilk yoğrulduğu yer âiledir ve öyle olması gere ik bakımından Aile, sevgi çiçeklerinin açıp dokulara nakşedildiği bir ba lidir. Ailedeki sevgi ve ilginin yuva olarak onun dışındaki diğer yakın masına gelince bu, “sıla-i rahim" kavramıyla Hz. Peygamber (s.a)’in çıkardığı bir şey olmuştur. Bundan sonra da bu son Peygamber onu deı :e ve kendi ölçüleri içinde tüm toplum ve insanlığa doğru yöneltece e ve yakınlar arşından ilgi bağını oluşturamayanlar onu uzaklara d< ımazlar. Âile değerlerinin kirlenmesi onun iklimini olumsuz etkileyeceği her hangi bir sebepten orada sevgi yoğurulamıyorsa burada toplum v [ tehdit altında demektir. Namus değerine saygı göstermek ve bunda c i aşınmamak esastır ki aksi durumda iklim kirlenecektir. Kur’an nar nsanlık değeri olarak öne çıkarır ve onda kişilerin diledikleri yönde 1 î izin vermez ki diğer semavî denilen kitaplarda da durum bundan lir. Aile ve insanilik değerlerinin kirletildiği dünyada çirkinliklerin haki uya başlaması tabiidir.
tabiatında bir akım vc karşılıklılık olan sevgi eğer karşı tarafta kendi ! bir cevap bulamazsa, akım kendi devresini bulamayacağı için her çekilir. Sevgi isteyen önce sevgisini açmalıdır. Acaba insan karşı t veya verdiği kadar mı ona sevgisini verebiliyor? Cömertlikler farklı bu alanı bilemem. Hz. Peygamber bazı sözlerinde sevme yerine
- Eşler arası sevftl: Kcm\ınun bu boyutuna gelince buna bir lamak yerinde olur:
"Birbirleıindt- kuj*ınueren korı-koca karşı cins eşler yara
larında da bir mt‘i\\id<-l (st'inıD vc merhamet oluşturan yüce Rab
Bu ifadeylu gelen avelt*' Allaly bu sevgi ve kaynaşmayı kend 3ir delili olarak gosternu'klı'dir, Ikırada bu yüce Aile kurumu’nun,\q îi ve merhamet pirvlaşnnı temeli ü/.crinde bir birlik olduğu anlatılır 'Nikâhlı eşlerin gönül birliktı'liklerinin her cinsel ilişkiye dönüştüğünd lin bundan bir sevap alacaklarını duyuran Peı^gamber (s.a) bunu ınlatırken o çerçevede ele almaktadır. O, burada; - Bunun nasıl bir 3Sİ olacağı soru ve merakı üzerine; - Arzuyu haram birlikteliğe yönı ’ünâhı varsa bu sevgi ve ar/.u gücünü helale yönlendirip ona sarf et la elbet sevabı olur, şeklinde bir cevap verir*^.
Yine Peygamber, sadakalar çerçevesinde; “Allah’ı hoşnut etr e yaptığın harcamada sana sevap vardır, hatta eşinin ağzına kak )kma senin için, sevap getiren bir sadaka olur” der^. Bu son nokte er insanlardan, sırf nafaka teminini değil, aş vc lokmayı onun c ab adına gönül birlikteliğine vesile yapmalarını istemiş olmaktad
b.Sevgi, itaat ve hükmetme:
Allah adına sevme olunca ailede eşler arası itaat ve sayg /etler arzetmeye başlar***. Arap atasözü olmalıdır; Yiğidin ha jinin eline verendir, der. Eğer her iki taraf da o En Yüce’ye i rada yuların kimin elinde olması önemli olmasa gerek. Aslım nda birbirlerini sevenlerin yuları elde bulundurma veya ele a İZ, Çünkü bu hükmetme isteğidir. Sevgide, hükmetme değili
Bazıları için bak. Buhâh. Zekât, 16. Ezân, 36; Müslim, îman, 93; Tirmizı, Edeb, 11 Rûm, 30/21
itaat ila zoraki veya sadece resmiyete dayanan itaa !>j’,l« uıul»‘n sx'k tarkİKİırlaı ki bu İkinciler elbet sevimsizdirler. Kâinatta V>ü n.a ve tuM âlem NÜee Buyruk adına, kendi âleminde bir itaat merkes Aksı halde hı-psi birlikte mahvolurlar**’. Gönüllü/sivil olsun, devlet i.rfianma'.ı olsun kurum ve kuruluşlarda da, gökler misali, daima nihay itaat makamı \ ard\r. Aile de bir kurumdur, fakat o diğerlerinden farki iinvadn A uee Aaratıeı hariç, her yerde, itaat edilen itaat edenden üstü al'.a dıV.ı'ih olma;. Dünya güneşe itaat eder, pervane olur. Fakat güzel vt eNV'»!! olan o değil diınyadn. Burada itaat içinde olan hârika, itaat edile ek jiuçlüduı Bununla birlikte o, gücünü bu güzel dünyayı mahvetmeV ulianma; aksine ona hep iyilikler saçar. Acaba bizler de dünyamızda l uu;' ^aratK■ı Rab vedüd ve âdil’dir, dengelerini bozmak ve âlemlerini yıl teeenleıe kaı^ı «.la kahhâr olur. Kur’an’da, Allah’a O’nu severek itaat İst u .vlvpk- Ol ada Allah'ı sevin” emri yerine, severseniz O da sizi seve ideler vaalıı
Infak hu diıule gerçekten çok farklı boyutlara erdirilmiştir. Ben de nhalde mu'mınler öteki hayatta tahmin edemedikleri ölçüde bir sevapi aşaeaklaıdıı Ancak ne var ki önemli bir kısmımız dinin bu yanı ve R ;irn lehımı.-e olan her şeyi değerlendiren bir “rahman” olduğu yönündı ıce bn bilgi ve bilinç sahibi olmaktan uzağız. Bütün bu anlatılanlardan, n yaygınlaşması için onun adına güzel şeyler yapmak gerektiği ortay, ıksa sadece sevelim sevilelim demekle sevgi paylaşımı oluşamaz. Kur lah'm sevilmesinden söz edilse de bu konuda emir tarzında bir buy naz, Cunkü sevgi, "gönül ferman dinlemez” deyişiyle de dile getirild yruk ile olacak bir şey değildir. Bunun yerine Kur an’da Rab, insana i yarattığını ve dünyasını bin bir çeşidiyle nimetlerle donattığını, eğer ı 1luk ile burayı güzel yaşarsa ötede bunların mukayese edilmez güzelleı ışacağını ona anlatır. Biz de sevgi paylaşımı olarak fert ve toplum he] teliik ve iyilikler ortaya koymalıyız. Şunu veya bunu sevmek yahut se\ p açısından söylei-sek, bu bir emir ve bir kanun konusu olamaz ise d< icme talebi böyle değildir. Bunlardan birincisi kalbı bir durum iker bir durumdur ve o, kanun konusu olabilir. Sevdirmek ve sevdirmt tim ve tanıtım gerekir ki Kur’an’da izlenen yol da bu
nur an aa sevgi sozcıigurum ituimmı» nuıunmaaıgına aegıi ond tezahürlerine yönelik istek ve erniıieıin olnp olmadığına bakılmalıdır ’nfak ahlâk ve felsefesi; ihsai}, el hin, tululrl İlkeleri, uhuvvet, mevedde ün bunların bir amel ve davınne^lnı tilomk luıyata geçirilmesi istekler merilen yüce değerin ifadelet idiller Kın 'mı ve Sünnefteki afA^ağışlarrit inin temelinde de ülfeti/kaynarjmayı linkim kılma vardır. Sözün kısası, e kavramlar olarak bu iki kaynakla nk e .sevgiler bulunur.
Burada bir cümleyle de olsa ailede gelin kaynana arasındaki lumsuz davranışların sergilenmesi meselesini bir hüküm olarak ortay; terim: Kim haklı kim haksıza bakmad.ın söyleyelim ki bu hâdiseni mdisi bizim o yüce ahlâk değeılerimi/ karşısında ve o mübarek ku ima çok çirkin durmaktadır.
Son olarak şunu da söylemeliyiz ki; Ifililik sabır üzerinde dursa| jle güzelleşir. İnsan bile çoğu yı'ide kendi sabrı üzerinde durur. Het ■ durum değil güzel bir gelecek lutyali içinde olmak mutluluk için ön nül bir olunca samanlık sepran olur Ve ilerisi de daha güzele varıı sikler olabilir. Katlananlara Rahman da s(n}gisini katlar. Ancak açık yük günâhlara gelince onlar tepkisiz kalamazlar.
b- Sevgi Paylaşımı, Sevecen Bir ÜmmeiToplum, Seve Fakat Muktedir Bir Devlet, Bir Erdemler Ülkesine Ula Sevgi Ve Hasetlik
Kesin bir öğüt gibi algılanmasını istemesem de burada ilk t 2mek uygun olur: Önce kendini sev ki kendine kötülük yapnr nma, mütevazi/alçak gönüllü ol ve t'akıt kendini aşağılatıp zilk iini sevmeyen başkasını sevmede ve onlarla barışık olmakta lediğin huylarını, ahlâkını kendine yakıştırma, onları güzellerle ıdığın güzellik ve bir güzel şey kendini kendine daha sevecen', î hediye, çiçek al, kendine de titerin de, güzel sözler söyle. Bur ıkseldikçe yükseltir, başkalarına daha çok şey verirsin. Hakbi
,,, ı.oiai lamla söylenen güzel ve faydalı sözleri ve sevgiyi vermeği de sadakr ^^.jıgiMa goıe‘''’ bunları, kişinin kendisini doyurması misaline kıyaslarsak onuı (u-udıııi yelennce sevmesini ve kendine güzel telkin ve öğütlerde bulun ,.raııı da yine onun adına satlakadan sayabiliriz. Başkasına maddi-manevi ^ ,.ılıtmaaıııi İsleyen Din her halde insanın kendi kendine el uzatmasını da rol ,,,H hiı fûıhh'ın hoşnut olacakları arasına katar. Bütün bunlar vahiyden aldı; ıKİn /1.< l’eygumher’in söz konusu bu insancıllığı külli, çok bütüncül ve ka; ıvı. I lıakışla ele aldığını gösterir.
‘.evgiv;t‘ sevgiyle mukabele, hediyeye hediye ile karşılık verme gibidir ^■dlye ve ıluamda bu karşılık verme Pei^gamber (s.a)’in sünnetidir. Kutsi b ilin sevgiye eıı yüce karşılık şüphesiz ki Yüce Yaratıcı’dan verilir. Burada ar il ile fûıfımıın arasında bir sevgi paylaşımı söz konusudur. Bu paylaşım 1 ,vlk' şöyle dile getirilir:
I V h’t‘sül! De ki; Allah’ı seuiııorsanız bunun gereği bana uyun da Allah seesiıı""'^'.
t ietçek sevgi, karşı taraftan bir çıkar gütmeden sevmektir. O da otel I k.ıı silik olarak böylcsi sevmelidir. Öteki türlüsü mal mübadelesi misali 1 ikil bil ti( oivl anlamı taşır. Rahman adına olan sevgilerin karşılığını kul d veııı Mavallarından kutsalı ve Rahmanı olanı kovanlar maddileşmiş ç Oıılai artık bencil bir kültür ve medeniyetin esirleridirler. Kur’an ve ıİHimnıed (s.a)’in ortaya koyduğu ahlâk ve ilkeler için söylersek onl k laikli bir medeniyet ve faklı bir insanlık oluşturma hedefi olduğu at rtıluı ki bencil bir medeniyetin burada yeri olmaz. Akıl en büyük değe
0da onu tanrı edinenlerin sevgiyi kavramaları elbet zor olur. DünyE iıyevileşirse orada mânalar iklimi bozulur ve o da insanı ifsat eder ki »luıuu le.sıniyetlerle düzeltmek güç olur. İmanı ve ahlâkî değerler
Sevfii ıjıiylaşırnı üzüntü paylaşımını da beraberinde getirir. İnsanları ve do.stlatın, sevincine sevinmek, üzüntüsüne ortak olmak bu paylaş K' edt‘1 Uziıntüyü paylaşmada sadece üzülme aşamasında kalmayıp l SiMtle maddi manevî bir yardıma yönelmek daha ileri bir seviyedir. ^
nu-l V,' (n^nıılıl^ (lııvtiulan kişiyi hiç sevmediği insan ve topiumlara a, VÖih-liiı A-.lmda kişiler için bir toplum tümüyle sevilmez olmarndiıri,, 'ı ü( «• Allah'ın \'e kullarının hukukuna en üst derecede saycjılt ki ,;!,. ?<‘k‘n ınııKaklk’iden söz ederken; Onların bollukta olduğu gibi darhı hnıu Aoşnn ne hu durumda öfkelerini ğutup, insanları da bağı.ş/aiyo, iukluıını, Miyler"’', I h,. Peygamber hicret öncesinde Mekke de bazı Mİ bîalleştığiiuK* onlar; Sevinçli günlerinde de üzüntülü günlerinde a İçinde ohu'iihluıına, kesin söz verirler^. Burada bir îmanla seviler. İlk s(v konusudur. Durum ne kadar vahim olursa olsun bu sevoı hiçbir şey kayln’lmez. Nitekim onun arkadaşları hep bunu gösterrni Aialarıuda sebep-sonuç ilişkileri olduğu içindir ki Peğgambeı laşımı .ulına lu.’diyelcşme ve ikramı öne çıkarmıştır. Onun anirttîik.l laşılan; lu-divı*leşme/ikram kalplerde biriken kin. nefret, hile ve du: kirli duygu ve eğilimleri azaltıp yok edip onların yerine sevgi ve koyabilir Burada f’eygamber doğrudan bedenî bir temas olarak nın etkisiıu* de yer vermiştir. O ilgili bir konuşmasında;
"Tokalaşın ki ruh dünt^anızdan kin ve aldatma eğilimi gitsin ue I karşılıklı birbirinizi sever olun, düşmanlık duçgusu yok olsun”
femektedir. Peçgamber’in, geniş anlam yüklü bu yöndeki ifadesi evgi ue gakınlık hâsıl olması ue buna karşılık kalplerden düşmar ğilimlerinin gitmesi için hedigeleşin. Kin ue de aldatıcılık eğilimin ■in de tokalaşın"''^\ şeklinde tercüme etmek de mümkündür Biz ramına oluğu gibi onunla birlikte aynı ifade içinde; karşı tarafa h ? esenlik dileme anlamında olan ''selamlaşma'ya. olan teşvikinf naç ve boyutlar içinde değerlendirebiliriz. Geniş anlam yüklü 1 ile selamlaşma bir nevi ferdî ve toplumcul barış, güven ve güv • temenni duasıdır'*^. Sevginin paylaşıldığı yerde insanlar elbet nce altında hissederler. Aksi halde nâçar kişiler direnç gücünü nun getireceği felâketten etraf sorumlu olur.
;rek olgunlaşmış bir imanı bu '.('vvı an luşillgin Ua/nnılmasına Vıaglaı. Bu ki ve bu kimliği ka/anamamış ulan, "Imun" dı'ullt'iı o olguvu kavrayıp 6/üın-emiş demektir ki artık onun iy dunyam, tıu/cla ayılan duygu ve davranışlar ne soğuk yahut kin ve nelrel gu’len blı konuma geyı-r. Sevgi dolu olmak na mh güzelliği bahşerleı ki bu gu/elllk kişiye laikli bir renk katar. 1 i/.ik ola pek güzel olmayıp ruhlarına groellık vuklemiş olanl.ırda bu tatlılık/lıalâvet. mn sadece davranışlarında değil vu.-leıınde dı' tezaluır eder, Kuhlannı gu-ştirememiş bedenen güzellerdi’ de bunun tersi bir ılurum ortaya yıkar. Sevimli veya sevimsiz olmanın gu/ellık y.rhut yirkinlıkle bir ilgisi oimtu. kü sevimlilik bedenin değil luhun y-msımaMiln ve bunun iyin gerekli olan iç dünyanın güzel olması veya gUzelleşliı ilmesidir İnsan iy dünyasının gu-[i ile sevilir. Seven de. sevilen de çıüzelleşiı l .şk’r, ılostlar birbirlerini strvdikye rlerine daha güzel daha seveı en okular 1 izık olarak güzel nice sevimsiz-ulunabilir. Karşı olduğum iyin soyk-mlyoruın, bu iy dünyanın güzelliğine şmak için güzellik merkezlerine koşmak değil onun iyin daha farklı şeyler lak gerekir. Eğer bu noktada ihmal Vıusa burada acemice şairliğimle;
Endam ölçülür, daim tartılır kilolar Vıımlmar. hiç teraziye günâhlar, sevaplar, Sa\;ılır kahkahalar, coşkular savılır Mutluluk kalpte mânâ o şekilde aranır, k isterim. Her güzellik bir cazibe olsa dı\ kalıcı ve ebedi olan elbet iman, ve ruh güzelliğidir.
Uylaşma elbet ruh güzelliğinin bir ürünü olaiv^k ortayı) çıkar. Bu kişi artık jindc olan güzel şeylerin liaşk.ılaunda da olmasını İster ki paylaşma bı ) doğar. İşte bu noktada H/. Pey.ğumber’in.
“Sizden hiç biriniz kendisi için istrdl()l şevleri (din) kanleşleri için de istemü dikçe tam iman etmiş; olgun hh İmana ermiş olınaz"^'', de bir irşat yaptığı görülür Onun l'u sözü en yüksek ahlâkı ve onu ttnru ütün bir hukuk düzenini inşa edecek kc)dar bir boyut içerir gibidir. O, ka evgiye de yer verdiği bir başka konuşmasında vücudun bir ahenk içind
islim, îman, 93; İbn Mâce, lidrb, 11
Vnnsjlmak IsU’iken de şöyle der:
guia de estambul yazdı..
