guia de estambul ve varlık ve hiclik67 sizleree bugün sizlere guia de estambul diyorki kazandırdıkları için bu bağı üstlenirim. Böylece geçmişin aciliyç^j ' gelir. Eğer temel projemi, Schlumberger’in kahramanı gibi^ kökten kalkar ve örneğin, mutluluğun sürekliliğinden kurtulmak istersem ' angajmanlarım bütün aciliyetlerini kaybederler. Bunlar artık orada çağ’dan kalma o kuleler ve duvarlar gibidirler; yadsınamazlar, ama öncçd, tedilmiş bir aşama olarak, bugün artık ötesine geçilmiş ve kesinlikle ölmdj yasi ve ekonomik varoluş evresini ve bir uygarlığı hatırlatmaktan başkaca lamı bulunmayan şeyler olarak kalırlar. Geçmişin yaşamakta mı, yoksaöia olduğuna gelecek karar verir. Nitekim geçmiş, varlığımın güncel belirişi kökende projedir. Ve proje olduğu ölçüde de öngörüdür [anticipationj;; nı, öntaslaklaştırdığı gelecekten alır. Geçmiş bütünüyle geçmişe hji mutlak değerini belirleyen de bir zamanlar kendisi olan öncelemelerindo ması ya da geçersizleştirilmesidir. Ne var ki bu öngörüleri kendi hesabini yani bunların peşinden, önceledikleri geleceği öngörerek anlamlanın ı mak, ya da bu öngörüleri sadece bir başka gelecek önceleyerek geçersizle tam da güncel özgürlüğüme bağlıdır. Bu ikinci durumda, geçmiş, kolufc rılan ve aldatılan beklenti olarak düşer; “güçsüz”dür. Çünkü geçmişin ye :ü, ona gelecekten gelir: geçmişimi hangi tarzda yaşarsam yaşayayım,b ia değerlendirirsem değerlendireyim, bunu ancak geleceğe ilişkin biı şığında yapabilirim. Böylece gelecekteki seçimlerimin düzeni geçmişli )ir düzeni de belirleyecek ve bu düzenin kronolojik hiçbir yönü bulur ır. Önce, her zaman canlı ve her zaman doğrulanan geçmiş olacaktır.? ;aje oluşum, falanca iş sözleşmeleri, kendim hakkında hep sadık kaldı a imge. Sonra, artık hoşuma gitmeyen ve dolaylı olarak elimde tutt ikli geçmiş vardır: örneğin, üzerimde taşıdığım -ve modayı izleme it iğim bir dönemde satın aldığım- şu giysi şimdi beni düpedüz rahal undan ötürü onu “seçmiş” olduğum geçmiş gerçekten de ölmûştûı anda tutumlu davranma konusundaki güncel projem öyledir ki, bir Imaktansa eskisini giymeye devam etmek zorundayımdır. O andan i
ım varoluş, zorunlulukla var ve değişmez olmama ıvu u.vlv, ^— bütün imlemlerin sistemli bir açıklamasının erimdışı ve ideal hedefi-I eder. Bergson’un salt anıdan [souvenir] söz ettiği anlamda, anının hiç af’ bir maddesi vardır; bu maddenin saflığı içinde görünmeyi de taşı-ie ile, ancak böyle bir proje sayesinde saf madde ortaya çıkar, eğmişin imlemi şimdiki projeme sıkı sıkıya bağımlıdır. Bu, hiçbir bi-:k değildir ki ben daha önceki edimlerimin anlamını keyfimce değiş-am tersine, daha olacak olduğum geçmişin benim için ve başkalan leceği imleme kesinlikle ben olan temel proje karar verir. Gerçekten taşıdıklarının her anına yalnızca ben karar verebilirim: her bir du-önceki falan ya da filan olayın önemini tartışmak, kararlaştırmak ve lek suretiyle değil, hedeflerime doğru atılımda bulunarak kendimle lişi kurtanrım ve eylem aracılığıyla onun imlemine karar veririm. ıdayken yaşadığım o mistik bunalım düpedüz ergenlik çağına özgü İldir, yoksa tersine, o deneyim gelecekteki dine yönelişin bir ilk işa-ıştur”, buna kim karar verecektir? Dine bağlanmaya -yirmi yaşım-nda- karar verip vermememe bağlı olarak, elbette ben. Dine bağ-, bir yeniyetmelik bunalımına başlangıçta ciddiye almamış oldu-!Ş değeri kazandırır bir anda. Bir hırsızlık suçundan sonra hapis-m günlerin yararlı ya da zararlı olduğuna kim karar verecektir? ;eçmeme ya da kötülükte diretmeme bağlı olarak, elbette ben. değeri, bir aşk vaadinin içtenliği, geçmiş bir niyetin saflığı, vb. rar verebilir? Bunları aydınlatan amaçlarıma bağlı olarak, ben.
içmişim ısrarcı, acil, dayatıcı olarak oradadır, ama bu geçmi-verdiği buyrukları, amacımın bizatihi projesiyle ben seçe-)u angajmanların üzerimdeki ağırlıklarını hissederim, hiç şüp-üstlendiğim evlilik bağı, geçen yıl satın aldığım ve döşediğim urlar ve bana davranışımı dikte eder: ama tam da projelerim
ilerlemenin başlangıcı gibi duyumsamışlardı. Demek oluyor ki bir döneminin şimdiki zamanla devamlılık hali mi, yoksa uzaklaşan
sonlu bir insanlık tarihi gerekir. Gerçekten de, Bastille’in 1789’daalıti(j,| kimse yadsımaz: bu değişmez olgudur. Ama bu olayı, kendine ses geı geçmiş yaratma kaygısındaki Konvansiyon meclisinin çarpıcı bir eyleme türmeyi başardığı sonuçsuz bir ayaklanma, halkın yan yarıya dağılmışı ye saldırısı olarak mı görmek zorundayız? Yoksa onu halkın gücünü ort duğu ilk nümayiş, bu yoldan sağlamlaşıp güven kazandığı ve “Ekim Gut doğrudan Versailles’a karşı yürüyüşe geçtiği bir eylem olarak mı düşür rekir? Bu konuda bugün karar vermek isteyen kişi, tarihçinin kendisin rihsd olduğunu, yani “Tarih”i kendi projeleri ile toplumunun projeler aydınlatarak tarihselleştiğini unutur. Nitekim toplumsal geçmişin anlaı rekli olarak “ertelenmekte” olduğunu askıda olduğunu söylemek gerel
Şimdi, tastamam toplumlar gibi, insanın da anıtsal ve ertelenmekt geçmişi vardır. Geçmişin böylece durmadan sorgulanması, bilgelerin tarihlerde hissettikleri ve Yunan tragedyacılarınm, örneğin, bütün o) yer alan “Ölmeden önce hiç kimse için mutlu denemez” atasözüyle dil leri şeydir. Ve kendi-içinin durmadan tarihselleşmesi özgürlüğünün olumlanmasıdır.
Bu bir yana, geçmişin “ertelenen” olma özelliğinin, kendi-içine, d tarihinin muğlak ya da tamamlanmamış bir veçhesi altında göründ mamak gerekir. Tersine, kendi-içinin, kendi tarzında ifade ettiği seçl miş de kendi-için tarafından her an kesinlikle belirlenmiş olarak k nun gibi, Titus Kemeri ya da Trajane Sütunu, anlamlarının larib& olursa olsun, onlara bakan Romalı’ya ya da turiste baştan sona bire çekler olarak görünür. Ve geçmiş, onu aydınlatan proje ışığında, lû yıcı olarak açığa çıkar. Gerçekten de, geçmişin erteleniyor olması bi bir mucize değildir, yalnızca, kendindenin geçmişleştirilme düzlet gerçekliğinin geçmişe dönmezden önce sahip olduğu projeleri ve' lindeki” görünümünü dile getirir. Bu insan-gerçekliği öngörülmez
kemirilen özgür bir proje olduğu içindir ki, kendi-içinin daha sonra-^rojelerine “geçmişte” bağımlı hale gelir. Kendini geçmişleştirerek durmadan lenıeye mahkum ettiği şey, gelecekteki bir özgürlükten beklediği bu benze-eşınedir [homologation]. Böylece, geçmiş sonsuzcasına ertelenme halindedir, l<û insan-gerçekliği durmadan bekleme halinde “idi” ve bekleme halinde çaktır”. Ve hem bekleme hem de erteleme, özgürlüğün kökensel kurucuları ak onu daha da belirgin bir biçimde olumlamaktan başka bir şey yapmazlar, di-içinin geçmişinin ertelenme halinde olduğunu söylemek, şimdiki zamanı-air bekleme olduğunu söylemek, geleceğinin özgür bir proje olduğunu ya da ırojeyi daha olacak olmaksızın hiçbir şey olamayacağını ya da kendi-içinin nlûğü-bozulmuş-bütûnlük olduğunu söylemek, bir ve aynı şeydir. Ancak da bu hal bana halen göründüğü şekliyle geçmişimde hiçbir belirsizlik germez; sadece, geçmişimin nihai olacağına ilişkin güncel keşfimi sorgulamak Ama şimdiki zamanımın, hiçbir şekilde öngörülemeyen bir doğrulamanın ı bir geçersizleştirmenin beklentisi olması gibi, bu beklenti içinde sürükle-’eçmiş de beklentinin belirgin [precis] olması ölçüsünde belirgindir. Ne var Tidiki zamanımın anlamı, kesin bir biçimde bireyselleştirilmiş olmakla bir-tûmûyle bu beklentiye bağımlıdır ve beklentinin kendisi de mutlak bir hiç-yani henüz olmayan özgür bir pröjenin bağımlılığı altındadır. Şu halde şim somut ve kesin bir önermedir ve bu haliyle, onay bekler. Kafka’nın Da-ın göstermeye çalıştığı gibi, insan-gerçekliğinin belirleyici vasfı sürekli bir k davacı olmaktır. Özgür olmak demek, sürekli bir biçimde özgürlüh du-sında yer almaktır. Bununla birlikte geçmiş -güncel özgür seçimim yö-n bakıldığında-, bir kez bu seçimle belirlendikten sonra, projemin ayrıl-irçası ve zorunlu koşuludur. Bunu daha iyi açıklayacak bir örnek verelim, yon döneminde, bir “demi-solde”un’*‘ geçmişi, Rusya’dan geri çekilen dardan biri olmuş olmaktı. Ve buraya kadarki açıklamalarımızın gös-İ, bu geçmiş bile geleceğin özgürce yapılan bir seçim olduğunu anla-verir. Napoleon’un eski askeri, 18. Louis’nin yönetimiyle, yeni örf uyuşmamayı seçerek, sonuna kadar İmparator’un utkulu dönüşünü seçerek, bu dönüşü çabuklaştırmak için komplo girişiminde bile bu-tam ücret yerine yanm ücret almayı seçerek, kendine bir Beresina geçmişini seçmiştir. Yeni yönetimden yana olmanın projesini yapan n-etli’ = Napokon savaşlarından kalma muharip gazi, -çn
